4 Ekim 2022 Salı

Biz Bir Kere Arkadaş Olmuştuk Ben Çok Ağlamıştım Sonra

Güneş çıktı, rüzgar dindi, ben yürüdüm

En karanlık yanlarımla bağlandım bu dünyaya

Biz bir kere arkadaş olmuştuk ben çok üzülmüştüm

Unutmuştum ilaçlarımı simsiyah

Duruşum bozuk baba hep kanayacak

Ne olacak yaz gelince, sinekler ısıracak ya sonra?

 

Güneş çıktı, rüzgar dindi, ben yürüdüm

hiç öpüşmedim dudakları rujlu bir kadın

Ölüm her eve uğrar dedim kendi kendime

Uğradı, ben yitilmemiş ölümlerin sakatı

 

Ölüm her eve uğrar, bir parça üzgündür herkes

Ben üzüntü denilen kendisiyim ağacın

Yaralar açtım, yaralar taşıdım, yaralar soldum

Önümden akıp giden dayanamadım ırmağa

 

İçimde bir çentik açıldı oraya doldu zaman

Ruhi Bey’i orada bıraktım Yakup’u orada

Besledim Zebercet’i sonra

Sonra dönüp kendime baktım: ben vardım

Ben yoktu ama ben vardım

Sırılsıklam bir oluştu benimkisi pansumanlara yara

 

Güneş çıktı, rüzgar dindi, ben yürüdüm

En karanlık yanlarımla bağlandım bu kocaman dünyaya

Kendimi ittim çok katlı bir binadan ben dedikleri, yere çakıldım

Paramparça oldum cebimden çıktı ne bir kartvizit ne de imla

 

Biz bir kere arkadaş olmuştuk ben çok ağlamıştım sonra

Sonra şiir yazdım sevdim karanlık yanlarımı bir dünya daha

Her şeyi sildim ne yaptıysam peşimde kocaman bir silgi

Şimdi yeniden başlamak için, uyanıyorum yüzümde bir dudakla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Suruç’a Ağıt

Temmuzun yirmisinde kabristanlar dipdiri genç ölülerin cesetleriyle dağlanmış bir ülkenin ovaları görmek konuşmak düşünmek söylemek yasa...