4 Temmuz 2021 Pazar

Devrim Kapısı

Gözlerini yetmediğin iklimlere açacaksın

yok yollara itecek seni itirazın kara yazgısı

kaygıyla coşkunun aşkın yataklarından

sebebin hissine akacaksın

ilk liman geride kalacak

loş ışıklara kızıl seslerle dokunacaksın

uykuların kovulacak geceden

incelen sevgilerden irin akacak

kilitten bahçeye yarım mısra

içinde bir yerde haykıracak

geçtiğin yollardan bir kez daha

alazla sevilen karın karık tenli rüzgarın

gamalı tarih haçlarıyla kalbi deşilmiş düşüdür

siyah bir beyaza dokunsa ilk önce gül sızlar

gül gölgesinde ağlasa beyazlığından utanır kara


Usul uyur usul akar sessizlikken zaman

ağır ağır yanan izini bırakarak

gizin ardındaki merak gençlikten geçer soru

biriken ve hayatın karşısına dikilen hata

cevap aramayan bu sorudur

zafere büyüyen ergen anlam eksik söz

karşılık bu soruyla başlar

öğrettiklerini bizden öğrenmiştir hayat

kekre sözlerle cehenneme büyür

karanlık bir yüzün esrarını aralar söz

büyüsüne yangınlar yürür

anda iğretidir zaman

sırla yaralı cehennem

bahçeden bahçeye kapılar vurur

söz kendini açmayabilir

ay yine de başkadır yürümenin yolunda

geçersin sanrı adresini bulur

 

Korku ve bağlılık kalacak dünden

taze adımlarla eskiyen sokaklara

başladığın yerden sapa kuytuda

yalnız bir adam belirecek ufkunda

rüyalar sıradan günler dağınık

kapısından girdiğin ev fazla kalabalık

başkasının sesinden konuşacaksın hayatla

hava yeşil toprak kara su kusmukta kan

ölümün üç rengi üstündedir

batının doğusunda yeniden yazılır şiddet

ve tersten: düşmanla güçlüdür devler

rıza! Yalanlara küçülür dil

açlık besler ölümü

hayat yaşamaktan vazgeçer

her susuşta bir umut devrilir

alkol damarlarda intihar habercisidir

acıları yanık kokan ülkede devrim

o esrarlı ince yüz

al kanda yeşeren kudrettir


Avına yetmeyen avı kısıldı kendi kapanına

yüreğimizde adressiz ceylanın ayak izleri

kurşunsuz devrim şarapsız mahzen gibidir


Ben o ince yüzün ardındaki esrarı

bir-mayıs sabahının çokluğunda anladım

iki ölümün ucuna gerilmiş hayatımız

söylenmiş bir sözün etrafında salınmaktadır

bir umutla bin kapı açılacaktı

bir şarkıyla bin bir giz

kendimiz için istesek dünyayı alacaktık

anlam bu kuytu sapakta belirir

devrim hayata sorulan kimliktir

 

Ben bir başkasıdır ama kim

yol öğrendikleriyle yeniden başlar

yenilen her devrimde içine kanayan bir gül açar

avuçlarımda susan bir ses avuçlarımdan kayan bir ses

uçurumlardan düşen bir ben

neydi niyeydi

kaldırımlarda gezinen gölgenin

yüz çevirdiği kara kehanet

hep yenilgilerden çıkan eksik anlam

kimeydi başkalarının yerine kazdığımız mezar

hangi karanlıktan devşirmeydi içimize uzanan gizil iktidar

 

Yaralı bir tarihin atsız ve kavimsiz çocukları

haritalardan kovulmuş hiçbir coğrafya

yitik bir anlam kadar kanamadı

birbirini kokusundan tanır iki soylu kan ve devlet

kırk odasında kırk yara birden

içimize aynı kapıdan girdi

şimdi: tarih her düşten payını alır

yüzümde sabahın ıslak tüyleri anlam kandan arınır

ki andan sonrasıdır zaman devrim yeniden yazılır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Suruç’a Ağıt

Temmuzun yirmisinde kabristanlar dipdiri genç ölülerin cesetleriyle dağlanmış bir ülkenin ovaları görmek konuşmak düşünmek söylemek yasa...