3 Aralık 2020 Perşembe

Değirmen Cini

Neydi o içinden geçtiğimiz serüven

Kara bakışları güvercinlerin, ne?

İçime gömdüğüm seni, içinden çıkarıp

Sen kayıp bir mezar ben bir ülke kayıp 

 

Hayat güzeldi biz özgür

Ne bir büyücü vardı bizi efsunlayan

Ne de musallat olmuş bir cin değirmenimize

Bize aitti yaşamanın tabanındaki o sıcacık gürlük

Gürüldeyen bir soba gibi aralıkta

 

Unuta unuta sevdik birbirimizi

                                 -öyle sade

Ve birbirimize sorarak: neden mutlu

                    olur insan hatırlamaktan?

Terk edilmiş bir istasyon, dupduruyken bir deniz

 

Bir nasır eksikti aklımızdaki küheylan bahçede

Bindik ve inmedik bir daha dinmedi hiç o heyecan

Bastığın yerleri sevdim tarihinle güreştim

Boğuştuk, kirlendik, meydan okuduk temizliklere

Gülümsemeyi bir an olsun bırakmadan

 

Neydi o fraklar giydiğimiz şölen

Neydi o hiç aklımıza gelmeyen ayrılık

Kimdi peşimiz sıra yürüten gölgeleri rengârenk

Niyeydi uyanmadığımız uyku aklın tavan arasında

 

Seni sevdim, takıldı boğazıma o derin utku

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Suruç’a Ağıt

Temmuzun yirmisinde kabristanlar dipdiri genç ölülerin cesetleriyle dağlanmış bir ülkenin ovaları görmek konuşmak düşünmek söylemek yasa...