Güneş çıktı, rüzgar dindi, ben yürüdüm
En karanlık yanlarımla
bağlandım bu dünyaya
Biz bir kere arkadaş
olmuştuk ben çok üzülmüştüm
Unutmuştum ilaçlarımı
simsiyah
Duruşum bozuk baba hep
kanayacak
Ne olacak yaz gelince,
sinekler ısıracak ya sonra?
Güneş çıktı, rüzgar dindi,
ben yürüdüm
hiç öpüşmedim dudakları
rujlu bir kadın
Ölüm her eve uğrar dedim
kendi kendime
Uğradı, ben yitilmemiş
ölümlerin sakatı
Ölüm her eve uğrar, bir
parça üzgündür herkes
Ben üzüntü denilen
kendisiyim ağacın
Yaralar açtım, yaralar
taşıdım, yaralar soldum
Önümden akıp giden
dayanamadım ırmağa
İçimde bir çentik açıldı
oraya doldu zaman
Ruhi Bey’i orada bıraktım
Yakup’u orada
Besledim Zebercet’i sonra
Sonra dönüp kendime
baktım: ben vardım
Ben yoktu ama ben vardım
Sırılsıklam bir oluştu
benimkisi pansumanlara yara
Güneş çıktı, rüzgar dindi,
ben yürüdüm
En karanlık yanlarımla
bağlandım bu kocaman dünyaya
Kendimi ittim çok katlı
bir binadan ben dedikleri, yere çakıldım
Paramparça oldum cebimden
çıktı ne bir kartvizit ne de imla
Biz bir kere arkadaş olmuştuk ben çok ağlamıştım
sonra
Sonra şiir yazdım sevdim karanlık
yanlarımı bir dünya daha
Her şeyi sildim ne yaptıysam peşimde
kocaman bir silgi
Şimdi yeniden başlamak için, uyanıyorum
yüzümde bir dudakla