ölmekten korkuyordu bir adam
sıtmadan yahut zatürreden
bir hastanede son bulacaktı hayatı
sirozdan yahut kanserden
belki bir kene ısırığı
belki bir uçak kazası
yahut patlamamış bir mayın
sınırları dolaşırken
hayat denilen şey ne vahşi
sürüp gider ölümden sonra bile
ölüm acımasız bir o kadar
aldırışsız çeker kılıcını
son günlerde sigarayı arttırdım
karamsar şeyler düşünüyorum
kızını sevmeyen bir babayı
yahut sevilmemiş kızınca
ne kadar çirkin bir hayat
boşa harcanmış ömür
ölümün mağarasında kapkara bir değnek
kendini var ederek kendinden başka
erteliyorum ölümle randevumu
ne gelir elimden başka