Üzüldüm yine de ölmesine sayın kamburun
bir kadının kokusuna hasret
duyulmuyor belki biraz daha bağırayım
içimde çalan teneke trampet
İçimdeki kuşlara
anlatıyorum seni
içimdeki bahara
ödü patlamış bir ayak
dolaşıyor avlumda
Avucumda bir şelale
kanatlanıp duruyor
birdenbire sapsarı
avucumda kelaynak
Gökyüzü kimsesiz karıncalar uçmuyor
su taşıyorlar göçebe bir yangına
benim suyum derin bir kuyuda
küle dönüşüyor her şey hakikat başta
Okşasın biriniz saçlarımı biraz
bende çok gizli bir suç işli
lokomotifsiz tren vagonlarından
benim yüküm başka hüznüm garip
Sırrından ölür insan dolaştığı yer başka
herkesin unuttuğu bir büyucüyüm ben
büyüm sihir, uykum başka