Artık hakikat yok artık performans var
ısırıyor ağzımızı çürük dişli bir canavar
habersiz dolaşıyoruz sırtımızdaki kamburdan
Bir leylek terk etti yavrularını
bir leylak küstü üzerine dökülen ışığa
çok uzaktan beklenen o haber gelmedi
çıkmaz sokaklara vardı maceraperest çocuklar
arkalarında sönmeye yüz tutmuş o sihirli lamba
Dolaşıp dolaşıp kendine vardı gezgin
kükürt, arsenik, siyanür ve sülfür
Golyat’ın elinde kan dilinde küfür
arzuyu karanlık bir konağa kapattılar
yükü kavmimizin, budur bizim masumiyetimiz
Yorgun şarkılar söyledi karamsarlar
bitkilere dost olduk hayvanlara arkadaş
kaybettik yolumuzu silindi kırk bin yıllık hiyerarşi
midemizde asit, kramp karın boşluğunda
avladığımız insanlar hoşumuza gitmedi
içimizin en derin yerinde huzursuz bir cin
hâlâ ıssız bir mağarada duvarlara resimler çiziyoruz
alışamadık bir türlü ölmeye - ölüm, kaderine terk edilmiş
bir in
Artık görüntüdür yerini alan düşüncenin
tabiatın oynadığı bir oyundur duygular
ben deme cazibesi, bensizlik büyüsünün
intihar yok artık sahnede, yalnız gösteri var