1 Ocak 2021 Cuma

İçini Açan Kahraman

1.      Kimdi aklı yüzüme vuran kadın tırmanırken lağım ışıklarını

Gilles’in terasına bakarken gövdem uzuvlarım şaşkın

çıkarken gördüğüm ayaklarım sevgilimin evinden

damarlarıma sabahtan inen kan hâlâ kalın

 

2.      Unuttum ve buldum kendimi

buldum ve unuttum

Neredeydim! Koltuk altlarımda hayvan teri

gece körü bir zenci, bir kadarlık hayatların birimi

ışıldak meyhaneler avuçlarımda

unuttuğum yerde buldum kendimi

aramızda tılsımlı mesafeler, kapattım.

kapadım ve başladım

bakakalmış öylece

neredeydim, niye

 

3.      Müsteardım zaten, coğrafyaydım şiirin gezgin ayaklarına

şiir de bir coğrafya şairin gezgin ayaklarına

yanlış bir şeyi düzgün isteyen ve vice versa


4.      Sevemedim insanım çalkalanıp dururken

içinde kaynayan denizi

okuduğum şeyleri biriktirmedim

ama unutmadım da bir şeyi

 

Kısa köprüler çektim kendime

uzanıp giden kibrit çilesinden

Kadıköy’e Yunan Adası açıldı

maviye beyaza boyandı iskemleler

iskelelerden kızarmış anchoes getirdiler

Antikorlarlarımla onları değiştim

gibi şeyler düşledim

Insanların içi yüzüme vurulurken

 

Ah! Kendimdi derdim eskiden Vertigo

şimdi zıpkın yemiş gibi biliyorum insanların içini

 

Kendimi durdursam da söylesem

habis bir bende hapis kalmaktan içeri

geçişim izin verse de

eni konu uzanıp bir tezga tornahına

sapur sapur sökülsem – takılmadan olduğum yere

kendimi ele geçirsem ve silsem

zaten şiir

bir delinin sayıklamalarından başka nedir ki

nedir ki şiir bir delinin sayıklamalarından başka

şiir zatenden ve matemden başka nedir ki

bir deli o hâlde nedir ki matemden ve zatenden başka

 

yas ve suçluluk, siyah ve beyaz harfleri her alfabenin


5.      Arzuya güvenmiyorum yirmi yaşımdan beri

bir erkek sıyırırken çünküsünü kadınının ıslak etinde

oramı ayıran şey şuramdan – sığ sularda yüzüyoruz mirim

ne engerek var suları karıştıran ne de içimden çıkmaya çalışan bir kerkenez

 

6.      Sana sığmak isterdim oysa sana sığınmak

ve başka hiçbir şey düşünmeden kafa yormak

neden hep bir yabancıyla konuştuğuna Türk şairlerin

 

Sana sığmak isterdim Simulakra, ey dar nehir

sana sığmak ve dayanmak tabanımdaki buzlara

yatıştırarak yüksek hızla çarpmaya alışkın kalbimi

nasıl çarparsa dev bir dalga dev bir kayaya

kim olduğum gerçekte, gerçeğin ne olduğu bende

 

Kıyıya mı sürüklenir

dalganın karşısına mı dikilir kaya

 

Kalbim kim bilir ne zaman duracak

böyle hızla çarparak kayaya ne zaman durursa


7.      Kalbinin üzerinden konuşacaksın hayatla

-                   artık duruldum, ben bir coğrafyadır, her şey tam karşısı-

 

Adonisler uğurlamış olacak gövden, hüzünler ve kutsal keresteler

hayat başka konuşacak seninle, bak acıda da bereketli bir ırmak

atlayacaksın

 

Halk yarımadasında ayaklarını bulacaksın iz bırakacak

kalbinin cibinliğinde içinden Çin geçen bir şiir

uğraşmayacaksın anlatmakla

sen bir peygamber değilsin çünkü

 

Biraz bahçe olacak elbette

içinde bir masa, fıçıda şarap

tarçınlı bir tatla kaynayacak

gece revirlerinde sunî teneffüsler

komşu kadınlar pencerelerde

soygun bir hayatın dişleriyle

ısıracaksın etini, kabul:

bende hayat fazlası var

özel bir ekip gelip onu senden alacak


Merak edeceksin ne işi olduğunu

kalın bir tahtanın aklın en ince kıvrımında

imlediğin tılsımlardan bir tılsım

izlediğin filmlerden saçma bir kare

auto-ist bir çocuk bulacaksın en altta-

“Amerikalaşmak istiyorum Amerikalaşıyorum da”

Takılmış kalmış mecazsız kuru

 

Kalbinin üzerinden konuşacaksın hayatla

miden paramparça akciğerler delinmiş karaciğer şimdilik sakin

çöplük bulacaksın ruhunu kargalar eşelemiş

bir kitabı yarım bırakacaksın masada

yaşamadığın bir şey anlattı mı hiç bir kitap sana

 

8.      Ayılmak için içiyorum

ve bu söz oyunu değil

 

Sevgilim buna alkol almak diyor

ben nadide bir parçasıymışım gibi bakıyorum ona

tuhafiye koleksiyonunun – yavrum, içki içiyorum

 

Dünya bana küçük emirler veriyor

hemen alıp getiriyorum

kalıplar üretiyorum yalnız

ve for only one use yazıyor üzerlerinde

 

Benden mi çalıp veriyorum dünyaya

dünyadan mı bana bilmiyorum

 

Ağzımla dünya tutup kuş tüyü

sokuşturma hakkını ben de istiyorum!

 

Tanrım, ne kolay takılıyorum!


9.      Neden yapılmıştır bilmem

ama şunu çalar kanun:

bizde şairler kılıktan kılığa girmez

şeyleriyle övünürler de ayrıca

 

Söz oysa görür görmez soyunur iğne deliğini

aklımdan geçer gider

 

Geride kalanlarıyım aklımda kalmayanların

ve bu büyük bir itiraftır

 

Hangimiz kadınız ki yeterince şiirin gerektirdiği

 

10.  Salâ veriliyor biri ölmüş olmalı

seviyorum İslam’ın sabahlarını

ezandaki yakarış insana iyi geliyor

gidip uyuyorum, kalabalık

çünkü herkes biliyor suçunu

 

11.  Gureba bir gözle bakarsın kendinin tersine

Ah, anladıklarım! Hepiniz ben değil misiniz?

Suruç’a Ağıt

Temmuzun yirmisinde kabristanlar dipdiri genç ölülerin cesetleriyle dağlanmış bir ülkenin ovaları görmek konuşmak düşünmek söylemek yasa...